Hafta içi mesai saati de olsa takımının yanına koştu Bursaspor taraftarı.
Günlerden Cuma, saat 16.00’da büyük boşluklar hakim. Bir saat sonra ise 30 bin taraftar yerini almış, Cuma’yı, Pazar’a çevirmiş.
İşte bu, Bursaspor’un ayrıcalığı.
‘Sokakta oynasa kaldırımda destekleriz’ sözünün tam da karşılığı.
Geçen hafta inanmış Bursaspor vardı diye yazdık.
Ekleme yapalım, inanmış taraftarı da bu sözün yanına koyalım.
Maça gelince…
Tribünlerin desteğini arkasına alan Bursaspor oyuna hızlı başladı. Yeni sistemde kenarda boşlukları iyi süzen Hakkı çıktı yine sahneye. Kaptanın asistini tereyağından kıl çeker misali gole çevirdi.
Tunahan Ergül aynı bölgeden devam etti, yokladı ama olmadı.
Çeyrek’ten sonra başkent ekibi sahada olduğunu farketti. Topu çevirdi durdu. Doğrusu savunmayı da bayağı yordu. 40’a kadar da öyle koştu ki, Alperen hem çaresiz hem de acemi kaldı.
Unutmadan…
Ertuğrul Ersoy kademede yerinde hamlelerle başarılı işler çıkardı ve neyse ki, korkulan olmadı.
Bu kez skorun yeterli olmadığını gören Sertaç çabaladı. 42’de aldığı penaltıda kaptan panenka ile korkuttu, şans yanında olunca bu maça da imzasını attı.
Şu bir gerçek;
Önceki maçlarda olduğu gibi iki farklı üstünlüğü yakalayan Bursaspor’da herkes rahatladı. 47’de Ertuğrul İdris Furat fişi çekti, 85’te son sözü söyledi.
Bu tribünle, bu inanmışlıkla Bursaspor, evinde hata yapmayacağını net gösterdi. Sakat ve cezalıların yokluğunda Timsah iyi iş çıkardı. Galibiyetten öte farklı skor, zirve için özgüveni tazeledi.
Yeterli mi?
Elbette değil. Tabii, iş göründüğü kadar kolay değil. Grupta hem zirve için hem play off için büyük mücadele var.
Yönetim de teknik heyet de durumun farkında. Havayı bozmamak için elinden geleni yapıyor. Transfer konusunda atılan adımlar umut veriyor. Şartlar ne olursa olsun, Bursaspor’un Türkiye’de konuşulmasını sağlıyor.
İşte bu da, Bursaspor’un büyüklüğünü gösteriyor.
GUZEL TESPİTLERDE BULUNMUSSUNUZ…