YeniLİG, yeni dönem…

Bursaspor’da bir dönem daha kapandı.
Adem Hoca ve Sportif Direktör Recep Bülbül istifa etti.

Futbol dünyasında bu tür değişimler kaçınılmaz; bazen galibiyetle, bazen mağlubiyetle gelir. Önemli olan, her ayrılıktan sonra doğru dersleri çıkarabilmektir.

Adem Hoca geçtiğimiz hafta kendi içinde zaten istifa kararını vermiş. “Galibiyetle bırakmak” istiyordu ama futbol plan tanımaz. Mağlubiyetle geldi veda.

Bu bir son değil, sadece bir geçiş. Çünkü Bursaspor büyük bir camia; her değişimi yeni bir doğuşa çevirebiliriz.

Açıkçası bu gidişin kaçınılmaz olduğunu etrafımdakilere sıkça dile getiriyordum ama takımın huzurunu bozmamak için yazmayı doğru bulmadım.

Bu bir kulis bilgisi değil, bir öngörüydü, bir hissiyattı. Her teknik adam dönemi kendi enerjisini taşır; bazen değişim sadece saha içini değil, atmosferi de tazeler. Belki de Bursaspor’un şu anda ihtiyacı tam olarak buydu.

Ancak bir noktayı net söylemek gerekir: Bu tablonun sorumluluğu sadece iki kişiye yüklenemez. Teknik ekibi de gözden geçirmek gerekir.

Yönetimi eleştirmek kolay, ama bu dönemde özellikle mali disiplin, altyapı planlaması ve camiayı toparlama konularında ciddi adımlar atıldığını da görmek gerekiyor.

Yönetim, bugüne kadar verdiği mücadeleyle alkışı hak ediyor. Fakat bundan sonraki süreçte, ekibi daha güçlü, daha kenetlenmiş ve birbirini tamamlayan isimlerle kurmak büyük önem taşıyor.

Çünkü bu takım sadece teknik direktörle değil; yardımcı antrenörleriyle, sportif direktörüyle, kulüp çalışanlarıyla ve tüm teknik ekibiyle bir bütün olarak ayakta kalabilir. Bursaspor’un gücü “isimlerde” değil, uyumda saklı.

YeniLİG, yeni dönem…
Bu sadece bir slogan değil, aynı zamanda bir fırsat.

Taraftarın güvenini yeniden kazanmak, sahada mücadele eden bir ruh yaratmak, şehrin enerjisini sahaya taşımak mümkün. Bunun için gereken tek şey, ortak hedefe inanan bir ekip.

Bursaspor’un yolu her zaman açık olsun. 💚🤍