Doğal afetler hayatımızın bir parçası.
Aslında ne kadar uzak zannetsek de toplum olarak çeşitli acil durumlar ile karşılaşıyoruz.
Ülke olarak hatta Bursa olarak büyük orman yangınları, fabrika yangınları, trafik kazaları vb. olaylara ne yazık ki alışmaya başladık.
Bu olaylara içimiz yana yana alışmaya çalışsak da depreme hazırlıklı mıyız?
Evet bu sorumu maalesef ki sizin adınıza ‘’Hayır’’ olarak cevaplamak istiyorum.
Bu konu hakkında yazacak çok şey var, haliyle Acil Durum Afet Yönetimi, İtfaiyecilik ve Yangın Güvenliği bölümleri de bitirdiğim için bu konuları eğitimlerde bolca paylaşıyoruz.
Eğitimlerde demişken bizler eğitim kurumumuz ile fabrika çalışanlarına ‘Acil Durumlar’ hakkındaki yönetmelik kapsamında eğitimler düzenliyoruz fakat halk bu konuda maalesef ilgisiz.
Vatandaşlarımızın da bu konuda eğitim görmesi gerektiğini düşünüyorum.
Aslında TV programlarında uzmanlar sürekli bilgi paylaşıyor hatta biz de Bursam Medya olarak Jeoloji Mühendisleri Odası Güney Marmara Şube Başkanı Mehmet Yıldız’ı konuk edip deprem konusunda program düzenledik.
Programı izlemek için tıklayabilirsiniz.
Ama maalesef ki yeterli olmadığını dün akşamki Sındırgı depreminde de bizzat yerinde değerlendirmelerimiz ile görmüş olduk.
Yerinde değerlendirme demişken Bursam Medya olarak üzücü deprem haberini alır almaz yola çıkarak bölgeye ulaştık.
Bölgede hem röportaj yaptık hem de birçok depremzede vatandaşımızın yaşadığı korku ve paniği paylaşarak sohbet ettik.
Duyduklarımız ile kesin söyleyebilirim ki halk olarak bu konuda eğitim eksikliğimiz var.
Gerçi bir depremzede vatandaşımız ile durum değerlendirmesi yaparken şunları söyledi:
‘‘Deprem anında neler yapılmasını bilsem de orada o panik ile yanlışlarım oldu.’’
Acil durumlarda panik yapılır ama genellikle bilmeyenler tarafından olur.
Konu hakkında gerçekten bilginiz var ise daha sakin ve doğru hareketler yapabilirsiniz.
Panik için en iyi çözüm yine eğitimden geçmektedir.
Olay yerine baktığımızda kurtarma ekiplerinde Bursa akını olduğu olduğunu gördük.
Bursa’dan benim gözlemlediğim kadarıyla AFAD, Bursa İtfaiyesi, Büyükşehir Belediyesi ekipleri ile yiyecek destek aracı, Yıldırım Belediyesi hem Arama kurtarma hem de Mobil İkram Aracı desteği, Osmangazi Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi, AKUT Arama Kurtarma ekibi, İNDAK Köpekli Arama Kurtarma Ekibi, İHH Kurtarma ekibi, ANDA Arama Kurtarma ekibi, NAK Arama Kurtarma ekibi, 911 Arama Kurtarma ekibi, BAKUT Arama Kurtarma Ekibi ve ismini hatırlamadığım birçok Bursa ekibi hem sahada hem de Bursa’da göreve çıkış çağrısı için teyakkuzdaydı.
Evet ekipler geldiğinde yapılacak bir şey kalmamıştı ama tedbir amaçlı sabaha kadar beklediler.
Biz 04.00’da olay yerinden ayrıldığımızda dikkatimi çeken farklı bir şey oldu.
Belki eleştiri de alabilirim ama devlet personeli ve gönüllü ekibi kıyasladığımızda özellikle teşekkürü gönüllü ekiplere iletmek istiyorum.
Benim gözlemlediğim kadarıyla kamu çalışanları işinin bir parçası olarak çalıştıklarını belli ettiler.
Tamamen gönüllü olarak gelen kurtarma ekipleri ilerleyen saatlere rağmen olay yerini terk etmediğini ve kamu personellerinde ciddi bir azalma olduğunu fark ettim, belki dinlenmeye çekildiler belki de yeni olaylara hazırlıklı olmak için gruplarına döndüler.
Yazımda da dediğim gibi bu kişisel olarak benim gözlemimden ibaret.
Tabii ki de ilk müdahaleyi yapanlar onlar idi, nöbetlerine devam edenler de onlardı, kesinlikle haklarını yemek istemem hepsine sonsuz teşekkürlerimizi sunarız ama dediğim gibi ilerleyen saatlerdeki benim gözlemlerimi dile getirdim.
Kimseye de hesap sormak gibi derdim olamaz.
Onlar nöbetleşe sürekli göreve hazır bekledikleri için bizler huzurlu bir şekilde hayatlarımıza devam ediyoruz.
Sonuç olarak halkımızı deprem başta olmak üzere acil durumlara karşı bilinçlendirmeliyiz.
Devletimizin mutlaka bir çalışması vardır, bizler de ama medya ama eğitim kurumu olarak üzerimize düşeni yapmalıyız ki toplum olarak afet anında doğru hareket edelim.
YORUMLAR