Sibel Öztopçu / Bursam Medya
Yapılan değerlendirme toplantısına CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ve çok sayıda basın mensubu katıldı.
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in konuşmasının satır başları şöyle:
Konuşmasına dün Bursa’da olan depreme dair açıklama yaparak başlayan Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, “Hepimize geçmiş olsun. Dün 4 büyüklüğünde bir deprem oldu. Bursa’mıza geçmiş olsun. Nilüfer merkezli Demirci Mahallesi’nde oldu. Daha önce Bursa’mızda fay hatları ile ilgili konuştuk. Bursa birinci derece deprem bölgesinde. Özellikle 7 civarında fay hattına sahip. Özellikle 1857 depremine baktığımızda periyodu yaklaşıyor diyebiliriz. Nilüfer bölgesinde yaptığımız çalışmalar ile Kayapa Fay hattını keşfetmiştik. Çok önemli bir kent olduğumuzu bilerek o kapsamda hizmetler yapıp yaşama geçirmeye çalışıyoruz. Sadece Büyükşehir Belediyemiz değil halkımız da bilinçlenip yaşam standartlarını düşünmesi lazım. Bursa Büyükşehir olarak çok önemli çalışmalar yürütüyoruz. Bugün mali, çevre, deprem yönetimi gibi konuları konuşacağız. Sizlerle her ay karşılıklı olarak güncel sorunları değerlendireceğiz ve basın mensupları aracılığıyla halkımıza da ulaştırmış olacağız. Sizlerin de düşünceleri bizim için çok önemli. Bir çok sorun var ama gündem maddelerine öncelik vereceğiz” ifadelerini kullandı.
“ANLAYIŞIMIZ, GÜÇ BİRLİĞİ OLUŞTURMAK”
Başkan Bozey, “Bursa da aynı zamanda bir güç birliği oluşturma anlayışımız var. Sivil toplum kuruluşları, sanayiciler, iş insanları, basınımızla ve milletvekillerimizle, Bursa’nın sorunlarına duyarlılığı artırarak bir yerlerde bir sorun varsa çözüme yönelik desteklerimizi sürdüreceğiz. Milletvekillerimizle yapmış olduğumuz güç birliği, kentimize katkı sağlamak için son derece anlamlı. İşi olup da gelemeyen milletvekili arkadaşlarımız olmuştur. Bunları ilk etapta normal olarak karşılıyoruz. Yıllardır gerçekleşmeyen bir anlayış farkını ortaya koymak zorundayız. Biz Bursa’da siyasi atılımları için hep beraber olup farklı düşünsek te bu kentte yaşadığımız bilinci ile çözüm bulmak ve o çözümde birleşmeyi önemsiyoruz. Bursa da yeni bir yönetim anlayışı ortaya çıkmıştır. Katılımcı, kimseyi ötekileştirmeyen, farklı dünya görüşüne sahip insanlar bir araya gelip elini taşın altına koymalı. Bursa hepimizin. O yüzden bu güç birliği devam edecek. İşçiler ile STK’lar bürokratlar, milletvekilleri ile bir araya geleceğiz. Çünkü bunun sorumluluğu hepimizde var” dedi.
“BİLİNÇLİ OLMALIYIZ”
Başkan Bozbey Bolu’da yaşanan yangın felaketine dair, “Bugün yine yaşadığımız bir facianın ardından bir araya geldik. Çıkan yangın hepimizi derinden etkiledi. Şu suçlu bu suçlu dediler. Bunun yerine ne yapamadık, ne yapmamız gerekiyordu ona bakmak lazım. 78 insanımızı kaybettik. Yaralılar şu anda hastanelerde tedavi görüyor. Hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bu olayda yöneticiler kadar halkımız da bilinçli olmalıydı” açıklamasında bulundu.
“TEKNİSYENLER SORUMLU TUTULACAK”
“Biz diyoruz ki ülkemiz gelişti. Ancak hâlâ Bursa’da yangın ihbarları alıyoruz. Hep birlikte bilinçlenmek lazım. Bu konuda özellikle Bursalılara sesleniyorum” diyerek yangın konusu için Bursa’da yeni bir çalışmaya imza atacaklarını söyleyen Başkan Bozbey, “Elektrik kablolarınızı, prizlerinizi mutlaka kontrol edin. 3 kuruşa aldığınız prizler, kablolar sizin ve çocuklarınızın hayatına mal olabiliyor. Bunları yapmayın. Belediye meclisimize bir karar getiriyoruz. Elektrik teknisyenleri artık sorumlu tutulacak. O yüzden hangi inşaatta Elektrik teknisyeni işini yapmadıysa sorumlu olacaktır” diye konuştu.
“İTFAİYE DAİRESİ BAŞKANLIĞIMIZ İLE GÖNÜLLÜ İTFAİYECİLİKTE YENİ BİR ÇALIŞMA YAPACAĞIZ”
Başkan Bozbey, “Bacalarınızı temizlettirin. Mutlaka her yıl temizleyin. Bunları yapmak zorundayız. Bunlar yangın çıkmadan önce alınması gereken sorumluluklar. Bunun yanında bir kez daha gördük ki gönüllü itfaiyecilik çok önemli. İtfaiye daire başkanlığımız bu konuda hazırlık yapıyor. Yangına öncesinde hazır olmak için çalışmalar yürütecek. Bir kızgın yağ hayatlarımıza mal oldu. Orada çalışanlar yangın başladığında herhangi bir müdahale de bulunsalardı belki de bu kadar can kaybı olmazdı. Yangının büyüme nedeni oksijendir. Önüne geçmenin yolu bunun önüne geçmektir. Bu vahim durumdan gerçekten çok üzgünüm. Umarım ders çıkarırız. 99 depremini yaşadık ders alamadık. 6 Şubat’ı yaşadık yine ders alamadık. Biz bunları hak etmiyoruz. Bizim ve yerel yönetimlerin sorumlulukları var bunları yerine getirmeliyiz” şeklinde konuştu.
“ULUDAĞ’DA DENETİMLER YAPILIYOR”
“Yangından sonra hemen talimat verdim ve Uludağ‘da denetime başladık. Şu anda devam ediyor” diye konuşan Başkan Bozbey, “Arkadaşlarım da dediler ki başkanım sahaya çıkacağız ama insanlar tedirgin olmasın. Dedim ki hayır yapın denetiminizi insanlara da anlatın. Burada çalışmalar devem ediyor. Bizim görevimiz buradaki eksikleri tespit edip bakanlığa bildirmek. Ama bunu yapmak zorunda değiliz. Yasal olarak bunları bildirmek Turizm Bakanlığı’nın kontrolünde olması gereken şeyler. Ama biz yine de yapıyoruz. Bu konudaki hassasiyetimizi belirtmek isterim. Zaten kasım ayından itibaren itfaiye ile ilgili çalışmalar yapmıştık. Ne kadar doğru yaptığımızı da görmüş olduk. Ben 1989 yılında başlayan çalışmalar için eski yöneticilere ve Alinur Aktaş’a da teşekkür ediyorum. Uludağ’da 6 araç vardı biz yeterli görmediğimiz için 18 personeli ve 2 aracı daha ekleyerek artırdık. Uludağ’da otellere ulaşmak 2 dakikamızı almayacak. Vatandaşlarımızın yangın ile ilgili eğitim almaları zorunlu hale gelmeli. Yangın ile ilgili bir müdahale sertifikasına alınmalı. Uludağ da çıkan sonuçları da bakanlığa ulaştırıyoruz. En son dünya bankasından 10 milyon Euro civarında kredi aldık. Yaklaşık 7 milyon Euro’sunu araçlar için harcadık. Yine itfaiye araçlarımızın sayısını artıracağız. Gönlümüzden geçen ders alalım ve verelim ama hiç afetler olmasın. Yapılan bu araç takviyeleri o anlar için hazır. Personel eğitimlerimize de devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜKŞEHİR ALAN YÖNENİTİMİNİN İÇİNDE OLMALI”
Başkan Bozbey özellikle değindiği Uludağ’daki alan yönetimi konusunda şunları söyledi:
“Uludağ’da bir alan yönetimi var. Turizm kenti Bursa özellikle Kasım ayında başlayan ve Mart ayına kadar yoğun kalabalık yaşayan bir bölge. Biz Büyükşehir olarak araç desteği ile oraya ulaşımı kolaylaştırıyoruz. Bursa Büyükşehir Belediyesi alan yönetiminin danışma kurulunda yer almıyor. Ancak oradaki yangın gibi konularda sorumlu olacaksınız hem de alan yönetiminde yeriniz olmayacak. Orada ki her konuyu birebir takip ediyoruz. Alan yönetiminin yetkisi çok geniş. İlçe belediyesi gibi bir statüye sahip. Bize ait otoparklar vardı kaldırdılar. Biz dedik ki burada yıllardır çalışmalar yürütüyoruz. Orada insanlar kaldı biz otobüs gönderdik. Ancak otobüsünüzü çekin dediler. Ama sizden şikayet gelince kararlarını geri almak zorunda kaldılar. O yüzden alan yönetimi kendini gözden geçirmeli. Büyükşehir Belediyesi alan yönetiminin içinde olmalı. Suyu, otoparkları, itfaiyeleri ile biz ilgilenirken alan yönetiminin hiçbir yerinde biz yokuz. Büyükşehir’in mutlaka yönetimde yer alması zorunludur.”
“AFAD İLE ÇALIŞMALAR YAPIYORUZ”
Başkan Bozbey, “6 Şubat’ta televizyonlarda her yerde depremi hatırlayacağız. Bir önceki yıllarda unutma günümüzü 26 diye düşünüyordum. Ancak bir arkadaşım söyledi bizim unutma gün sayımız 25’e düştü. Yine 25 gün sonra unutacağız. Ancak inşallah böyle bir afeti bir daha yaşamayız. Önlemler alınmadığında afete dönüşür. O yüzden bizlerde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bursa Büyükşehir’in afet bölgesinde yaptığı çalışmalar da var. Mahalle Afet Gönüllüleri Projesi’ni yaşama geçireceğiz. Mahalle bazlı yapmayı düşünüyoruz. Ben Hatay’a gittiğimde ilk gün tuvalete sonra suya ve gıdaya ihtiyaç duyduklarını gördüm. O yüzden tuvalet ve duş ihtiyaçlarını karşılayacak altyapı çalışmalarımıza devam ediyoruz. Telefon gibi ulaşım araçları için güneş enerjisi çalışmaları yapıyoruz. Mobil bir mutfak projemiz var. Örnek olarak Japonya’da Tokyo’da uygulanan yöntemleri benimsiyoruz. 3 kademede ilerleyecek her şey. 1202 adet toplanma alanı 45 tanesi Büyükşehir Belediyesi’nde. Özellikle 478 çadır alanında 316 adet ve 12 adette konteyner kent alanı belirlenmiş durumda. Yine 1202 adet olan toplanma alanları geliştirilmeye devam edecektir. Özellikle 6 Şubat depreminden sonra deneyimi artan AFAD ile de çalışmalarımız devam etmektedir. Bursa İtfaiye Daire Başkanlığımız ile de anında müdahale için hazır olunması gereken çalışmalar yürütülüyor” dedi.
“MASKE TAKMAK ZORUNDA KALDIĞIMIZ BİR HALE GELDİK”
Başkan Bozbey Bursa’daki hava kirliliği konusunda ise şöyle konuştu:
“Bir diğer konumuz ise çevre. Dirençli kentler oluşturmak istiyorsak her adımımızı doğru atmalıyız. Nilüfer Çayı’nın kirliliği ve Marmara Denizi’nde başlayan müsilaj sorunu kentlerimizi tehlikeye sürüklemektedir. Bursa sanayisi ve nüfus yoğunluğu ile çok dikkat çeken bir şehir. Ancak bu nedenle hava kirliliği riski de artmaktadır. Bizim sanayi ve çevre arasında bir denge kurmamız gerekiyor. Özellikle söylemiştim çevreyi kirletenleri söyleyeceğiz demiştik ve bunu da yapacağız. Kayapa bölgesine baktığımızda oradaki sanayi atıkları Nilüfer Çayı’na gitmekte. Mutlaka ileri biyolojik arıtma tesisleri oluşturmalı. Nilüfer Çayı dördüncü derecede suya dönüşmüş durumda. Bu ne demek biliyor musunuz? Nilüfer Çayı’ndaki hiçbir ürünü yemememiz lazım demektir. Onun için bu konuda özellikle kimyasalların olduğunu çok net olarak söyleyebilirim. Özellikle tarımda asla kullanılmaması gereken bir su olduğunu söyleyebilirim. Bu konuda hepimizin sorumlulukları var. Havamızı kirletenler de var. Bugün şöyle bir değerlendirdiğimizde 5 tane hava ölçüm cihazı sayısını 10’a çıkardık. Hedefimiz yıl sonuna kadar ölçüm cihazları sayısını 50’ye getirmektir. Maske takmak zorunda kaldığımız bir duruma geldik. Kestel’deki hemşehrilerim, İnegöl’lü hemşehrilerim kırmızı alarm verilen anlarda maske takmalıyız. Ben oralara gittiğimde bu hava kirliliği neden diye soruyorum söylüyorlar. Orada bir çevre ve şehircilik müdürlüğü var. Bakanlık neden buralarda hiç denetim yapmıyor? Çevre Şehircilik Ve İklim Değişikliği Müdürlüğümüzü göreve davet ediyorum. Ya tesisler tam çalışsın ya da kapatsınlar. Biz havamızı temiz istiyoruz. Yer altı sularımızı, derelerimizi korumamız gerekiyor. Temiz yeraltı suyuna ihtiyacımız var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bir teklif sunduk ve birlikte çalışmalar yapacağız. BUSKİ’den de arkadaşlarımız olacak. Benim önerim ise 2-3 ay kapalı tutup etkin önlemler almak.”
“VEBALİ ÇEVRE VE ŞEHİRCİLİK BAKANLIĞINDA OLACAK”
Başkan Bozbey, “BUSKİ’ye ceza kestiler. Bunu yaparken İller Bankası hem de bakanlıkla birlikte yapıyorsunuz. Yani diyorsunuz ki Büyükşehir önce arıtma tesisleri yapmalı. Biz gerekeni yapıyoruz zaten. Siz de havayı kirletenleri kapatın da görelim. Bakanlık aslında bunu yaparak önceki yönetimi cezalandırdı. Benim konuştuğum her şey belgeye dayalıdır. O yüzden havamızı kirleten tesisleri bize bir açıklayın da görelim. Vatandaş zaten bunları biliyor. Ama neden herkesin bildiğini açıklamıyorsunuz. Eğer görmezden gelirseniz. Her bir vatandaşımızın başına bir şey gelirse vebali Çevre ve Şehircilik Bakanlığına aittir” dedi.
“BAKANLIK YER VE KREDİ ALANI AÇMALI”
Başkan Bozbey Nilüfer Çayı’nın giderek kirlenmesi konusunda şunları söyledi:
“Nilüfer Çayı‘mızda kirlilik gittikçe artıyor. Kirliliğin artmasının sebebi sanayi atıkları. Tarımsal atıklardan da bilinçsiz gübre kullanımı, evsel atıklar gibi etkenler yüzünden kirlenmeye devam ediyor. İnsan sağlığı da bundan etkileniyor. Aynı zamanda müsilaja da neden olmaktadır. Çözüm önerileri belli. Arıtma teknolojileri desteklenmeli, yeni su kaynakları oluşturulmalı. En önemli çözüm ise her yerde ileri derecede biyolojik yöntemler artırılmalı. Bu tesisleri yapmak için uzun vadeli ve sıfır kredili imkanları bize sağlamalı. Bakanlığın yerel yönetim ile birlikte çalışması zorunludur. Bakanlık yer ve kredi konusunda alan açmalı. Aksi takdirde Marmara ölüyor. Eğer böyle giderse 20-25 yılında canlı türüne rastlamayacağız. Müsilajın da neden olduğunu biliyoruz. Orada çalışma yapan arkadaşlarımız da biliyor. Marmara Belediyeler Birliği olarak ta Bursa’da müsilaj için çalışmalar yapacağız. Önümüzdeki günlerde bu konu ile ilgili toplantı yapacağız. Bizim de yaptığımız çalışmalar var. Çanakkale Üniversitesi ile de bir çalışma yapıyoruz. Balıkların üremesini engelleyen hayalet ağ sorunu ile ilgili projeler yapıyoruz. Orada yapılan bir gemimiz de var aynı zamanda.”
“DERENİN ÇIKIŞ YERİNDEN ÖRNEK ALIN”
“Hava kalite ölçüm cihazlarımızdan da bahsetmiştim. Bu konuyla ilgili çalışmaları da sizlerle paylaşacağız” diyen Başkan Bozbey, “Bursalıların da sesini çıkarıp bu konuyu dile getirmedi lazım. Sadece bizlerle olacak bir konu değil. Toplumun her kesiminin artık Bursa’da havamızı da suyumuzu da temiz istiyoruz demesi lazım. Niçin Almanya gibi bir sanayi ülkesinde hava kirliliği sorunu yaşanmıyor. Çünkü filtreleri hep açık ve çalıştırıyorlar. Deşarj edip çıkışlarından yani dereye, Nilüfere bırakılan kısmından numune alıp ona bakılmalı. Gidip arıtma tesisinden bir örnek alıp olumlu sonuçlar var diyorsunuz ama böyle yapılmaz. Derenin çıkış yerinden değerleri alıp halkla paylaşmalısınız. Gürültü kirliliği sorunumuz da var. Bu konuda Büyükşehir eylem planları da hazırlanıyor. Otoban dediğimiz kesimlerde bu sorun çokça yaşanıyor. Bu konular ile ilgili de Büyükşehir Belediyesi olarak önlem alıyoruz. Ve gereken cezaları da vereceğiz” dedi.
“BURSA’NIN 50 YILINI DÜŞÜNEREK YAPIYORUZ”
Başkan Bozbey, “Deprem ile ilgili programlar da yapıyoruz. Amacımız afet risklerini azaltmak. 1 yıllık plan çalışmalarımız hızla devam ediyor. Geniş kapsamlı bir proje. Bursa’nın 50 yılını düşünerek yaptığımız bir plan. Özellikle olası bir depremde alınacak önlemleri ele alıyoruz. Buralardaki çalışmaların yoğun olmasının nedeni buralarda hasar riskinin çok fazla olması. Mikro bölge çalışmalarımız da devam ediyor. Bursa Teknik Üniversitesi ile bor kökenli zemin enjeksiyon malzemelerini geliştirmeye yönelik bilimsel çalışmalara devam ediyoruz. Bazı bölgelerde kentsel çalışmalar için yoğunluğu azaltmaya yönelik çalışmalarımız oluyor. Sadece Bursa’nın merkezinde dayanıksız binalar yok ilçelerimiz de de 50-60 yıllık binalar var bu açıdan da çalışmalar yürütmeye devam ediyoruz” dedi.
“BUSKİ’NİN BORCU 25 MİLYARA ÇIKACAK”
Başkan Bozbey BUSKİ’nin borcu için ise şöyle konuştu:
“Geçtiğimiz aylarda 1.1 milyar lira civarında bir haksız kesinti yaşadık. Eğer Bursa’ya kalsaydı yaklaşık 1 milyar civarında iş hacmini sağlayacaktı. Ancak Ankara’dan kesildi. Biz gerekli önlemlerimizi aldık. Bunun nedeni siyasi. Bizim siyasi göremez 31 Martta bitti. Biz artık hizmet ehliyiz. Bizim siyasetimizi İl başkanımız yapacak. Son 3 ayda 1 milyar paramız kesilmesine rağmen önceliklerimizi belirleyip ona göre harcamalar yapıyoruz. BUSKİ’nin yüzde 36 borcu yükseldi. Sebebi öncelik meselesi var. Devlet Su İşleri’nin yapması gerekenleri yaptığı için. DSİ su parasından tahsilat yapıp bu çalışmaları yapacaktı. Proje doğru olabilir ancak yöntemi yanlış. Bu yılın sonuna kadar BUSKİ’nin borcu 25 milyara çıkıyor. Yürüttüğü projelerin dolar, euro cinsinden olmasından dolayı böyle olacak. Hakikaten üzülmemek mümkün değil. Daha öncesinde BUSKİ’yi daha iyi anlatırlardı. Ancak anladık ki BUSKİ daha kötü durumda. Şimdi 3 gün sonra diyecekler ki Bozbey bu borcu artırdı. Bizim yaptığımız şey durdurulmuş veya yeni projeler yapmak. BUSKİ’nin durumu vahim. 969 milyon dolar borç ile aldık şu anda dolar cinsinden aşağı çekmiş durumdayız.”
“ADALETE VE YARGIÇLARA GÖLGE DÜŞÜRMEYİN”
Başkan Bozbey son olarak şunları söyledi:
“Son günlerde yaşanan hukuki gelişmeler hepimizin takibinde. Adalet, ifade özgürlüğü gibi konularda önemli sorunlar yaşanıyor. CHP Gençlik Kolları Başkanımız, Ekrem İmamoğlu, Ümit Özdağ, Rıza Akpolat, Ahmet Özer ve Gezi olaylarından dolayı tutuklanan Ayşe Barım için yapılanlar tedirgin edici. Yargı siyaset ile yapılmamalı. Hukukun üstünlüğü tartışılamaz. Adalet kavramı giderek sorgulanmakta. Adalet herkes için eşittir. İfade özgürlüğünün herkes tarafından güvence altına alındığı bir Türkiye için, yaşanabilir bir Türkiye için mücadele edeceğiz. Tüm mağduriyetler bir an önce giderilmeli. Adalet hepimize bir gün lazım olacak. Onun için adalete ve yargıçlara gölge düşürmeyelim. Biz adalete güven duymazsak açlık sefalet artar, yatırımcılar gelmez var olan yatırımcı dışarıya gider. Belli bir sermaye birikimi olanlar da yurt dışında başka olanaklar arar. Güvenin, adaletin olmadığı bir yere kimse yatırım yapmaz. Siyaset elini adaletin üzerinden çekerse her şey düzelir. Siyasetin işi vatandaşın sorunlarını çözmektir” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.
Bursa’da kundaklama şüphelisi jandarmaya direniyor