Bu karakter bu şehirle örtüşüyor

Yeni transferlerin açıklamalarını dikkatle izledim. Hepsi Bursaspor’un büyüklüğünden bahsederken, aslında sadece bir kulübe değil; bir şehre, bir kültüre, bir davaya geldiklerinin farkındalar.

Taraftardan övgüyle bahseden oyuncularımız, takım kaptanlarımız Muhammet Demir ve Ertuğrul Ersoy’un yaklaşımına da özel bir parantez açtılar. Onların liderliği sadece saha içinde değil, saha dışında da fark yaratıyor.

Bu takımın kaptanları sadece tecrübeleriyle değil, karakterleriyle de bu formayı fazlasıyla hak ediyor. Yeni gelen oyuncular da bu yapının içine kısa sürede adapte olmuş görünüyor.

Her biri hedefi net koymuş: Şampiyonluk! Sadece lige tutunmak ya da çıkmak değil, “zirvede bitirmek” istiyorlar. Bu özgüven Bursaspor ruhuyla örtüşüyor.

Hazırlık maçlarında farklı yüzler gördük. Sarıyer karşısındaki derli toplu ve etkili oyun, Şanlıurfa maçında yerini dağınık bir görüntüye bıraktı.

Ancak bu tür dalgalanmalar kamp sürecinin doğasında var. Teknik ekip, neredeyse tüm oyunculara şans veriyor.

Bu da doğal olarak oyun dengesini etkiliyor.

Kimse sonuçlara takılmasın; bizim asıl maçımız taraftarın önünde oynanacak Eskişehir karşılaşması.

Erzurum kampında bulunduğum süre boyunca hem sahadaki disiplini hem de takım içindeki uyumu gözlemleme fırsatım oldu.

Oradan döndükten sonra da basından takip ettim, aynı düşüncedeyim: Bence bu yıl doğru kadro kuruldu.

İddialı, istekli, kendini ispat etmek isteyen, başarıya inanan bir oyuncu grubu var elimizde.

Bu çok değerli. Çünkü başarı sadece yetenekle değil, inanmakla gelir.

Bursaspor profesyonel duruşuyla, kamp düzeniyle, iletişim diliyle “ben hazırım” diyor.

Oyuncular bile bunun farkında: “Bu kulübün yeri burası değil.” Evet, doğru.

Bursaspor’un yeri burası değil. Ve biz, taraftar olarak bu sezona inancımızı, umudumuzu ve aitliğimizi katacağız.

Birlikte başaracağız.

Çünkü bu karakter, bu şehirle örtüşüyor.