Geçtiğimiz hafta çarşamba günü ailece Bursasporumuzun Erzurum kampına doğru yola çıktık.
Bu kez klasik bir rota yerine Karadeniz turu yaparak Erzurum’a ulaşmak istedik.
Doğanın eşsiz güzellikleriyle bezenmiş bu yolculuk boyunca hem moral depoladık hem de ailece unutulmaz anılar biriktirdik.
Ne var ki, Erzurum’a ulaştıktan kısa süre sonra, güzel Bursa’mızdan gelen acı haberle yüreğimiz yandı.
Önce Gürsu ile Kestel arasında kalan ormanlık alanda çıkan yangının hızla yayıldığını, mahallelerin tedbiren boşaltıldığını öğrendik.
Ardından ise Orhaneli-Harmancık bölgesinde başlayan ve halen devam eden büyük orman yangınıyla derin bir üzüntü yaşadık.
Bursa’nın yeşiline, doğasına düşen bu ateş hepimizin içini dağladı.
Gürsu’daki yangın söndürülmüş olsa da, Orhaneli-Harmancık hattındaki alevlerle mücadele halen sürüyor.
Bu satırlar yazılırken dualarımız da itfaiye ekiplerimiz ve yöre halkı için…
Temennimiz; bu felaketin bir an önce kontrol altına alınması ve bir daha yaşanmaması.
Doğaya, ormana, geleceğimize sahip çıkmak hepimizin görevi.
Yangınlara karşı daha bilinçli, daha hazırlıklı ve daha duyarlı olmalıyız.
Bu buruk duygularla gittiğimiz Erzurum kampında ise bambaşka bir tabloyla karşılaştık.
Bursaspor, Erzurum Palandöken kampında yoğun bir tempo ile 2.Lig hazırlıklarını sürdürüyor. pic.twitter.com/zhEGURbr5V
— Bursammedya (@Bursammedya16) July 30, 2025
Palandöken’in serin havasında Bursaspor günde çift idmanla çalışmalarını sürdürüyor.
Teknik direktörümüz Adem Çağlayan‘ın da basın açıklamasında da belirttiği gibi, hem fiziksel hem de taktiksel açıdan yoğun bir dönemden geçiliyor.
Yeşil beyazlı oyuncular arasında gözle görülür bir uyum var.
Takıma yeni katılanlar da kısa sürede adapte olmuş. Moraller yüksek, yüzler gülüyor.
Bu kamp, bizim için sadece bir ziyaret değil, aynı zamanda bir aile hatırası oldu.
Kızım Elif ve oğlum Ömer Şahin, futbolcularımızla tanışma, fotoğraf çekilme ve imza alma fırsatı buldu.
Oyuncuların çocuklara olan ilgisi, gösterdikleri içtenlik ve samimiyet bizleri çok mutlu etti.
Bu kulübün sadece sahada değil, saha dışında da bir aile olduğunu bir kez daha hissettik.
Bir yanda doğa felaketinin üzüntüsü, diğer yanda sahada umutla çalışan bir Bursaspor…
Hayatın içindeki bu zıtlıklar, aslında hepimize önemli bir mesaj veriyor.
Kaybettiklerimize üzülürken, elimizdekilerin kıymetini bilerek, yarına umutla bakmalıyız.
Yeşil Bursa’mızın her ağacına, her canlısına sahip çıkmak boynumuzun borcu.
Tıpkı Bursaspor’a sahip çıktığımız gibi…
YORUMLAR