TEKNOFEST 2025 Uluslararası Çocuk Bilim Yarışması’nın Astronomi ve Uzay Kategorisi’nde birincilik elde eden görme engelli ikizler, astronomi eğitimine erişimi kolaylaştıran yenilikçi bir sistem sunmayı hedefliyor.
Bursa’nın Mudanya ilçesinde 4. sınıfta öğrenim gören görme engelli Ömer ve Emel Erva Koç (10) kardeşler, takım arkadaşları Defne Yıldız, Emine Neva Gümüş ve Enes Çevirgen ile “Dijital ve dokunsal gökyüzü haritaları ile kapsayıcı astronomi eğitimi” ismini verdikleri bir proje hazırladı.
Görme engellilerin veya farklı öğrenme ihtiyaçlarına sahip öğrencilerin uzay bilimlerini herkesle eşit şartlarda öğrenebilmesini sağlamayı amaçlayan, takım yıldızları, gezegenler ve ayın evrelerini dokunsal, işitsel, dijital formda sunan proje, TEKNOFEST 2025 Uluslararası Çocuk Bilim Yarışması’nın Astronomi ve Uzay Kategorisi’nde birinci oldu.
“Bu yarışma bizim için her engelin aşılabileceğini gösteren bir yolculuktu”
Takım kaptanı Ömer Koç, küçük yaşlardan beri gökyüzünü, uzayı merak ettiğini ve proje fikrinin buradan çıktığını söyledi.
Projenin mentörü Taha Arben Vurgun, danışman öğretmenler Sözer Vurgun, Seda Keskin Vurgun ve takım arkadaşlarıyla zaman içinde proje üzerinde çalışıp onu geliştirdiklerini aktaran Koç, “Babamı aradım, ‘TEKNOFEST’e katılabilir miyim?’ diye sordum. Babam da ‘Evet.’ deyince başlamış oldu. Sonra yaz tatilinde ön elemeyi geçmek için canlı yayın yapmak gerekiyordu. Jüriye sunumu canlı yayından yaptım. Bir soruda takıldım ama elemeyi geçince çok sevindim.” dedi.
Koç, daha sonra final için takımıyla İstanbul’a TEKNOFEST’e gittiklerini belirterek, yarışmayı kazandıklarını öğrendiğinde çok sevindiğini kaydetti.
TEKNOFEST atmosferinin çok güzel olduğunu dile getiren Koç, gelecekte bilim insanı olmak istediğini vurguladı.
Koç, geliştirdikleri bilimsel çalışmada, dijital ve dokunsal gökyüzü haritaları aracılığıyla astronomi eğitimine erişimi kolaylaştıran yenilikçi bir sistem sunduklarını anlatarak, şöyle konuştu:
“Görme engelli olduğumuz için bazen bazı şeyleri anlamakta zorlanabiliyoruz ama bu proje sayesinde hem biz hem de bizim gibi arkadaşlarımız artık teknolojiyi daha rahat kullanabilecek. Projemizdeki hedefimiz, herkesin görebildiği kadar hissedebilmesini sağlamaktı çünkü bizce bilim sadece görenler için değil, herkes için olmalı.”
Bu süreçte kendilerine destek veren herkese teşekkür eden Koç, “TEKNOFEST alanında projemize inanıp bizi destekleyen Selçuk Bayraktar abime, sonra TEKNOFEST’te bizi ziyaret edip motive eden Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’a da çok teşekkür ediyoruz. Bu yarışma bizim için her engelin aşılabileceğini gösteren bir yolculuktu.” ifadelerini kullandı.
Emel Erva Koç da TEKNOFEST’te birinci oldukları için çok gururlandığını ve duygulandığını dile getirerek, kendileri gibi öğrencilere ilham olmak istediğini söyledi.
“Benim çocuklarımı dünya tanıyacak, ona inanıyorum”
İkizlerin annesi Mukaddes Koç ise çocuklarının kapsayıcı proje yaptığını vurgulayarak, “Ömer’e gökyüzünü anlatıyorduk ama yetersiz geliyordu. Dokunmak, hissetmek, öğrenmek istiyordu. Yani o merakı hep vardı. Çok güzel bir projeydi. Birinci olduğu için gururluyuz.” dedi.
Engelli çocuklara fırsat verilmesi gerektiğini belirten Koç, şunları kaydetti:
“Benim çocuklarımı dünya tanıyacak, ona inanıyorum. Güzel yerlere gelecekler. Eğer imkan verilirse çocukların neler başardıklarını görüyorsunuz. Ben, bizim gibi olan durumdaki ailelere örnek olması adına, moral, motivasyon olması adına bu tür çocuklara daha fazla olanak verilmesini istiyorum. Zülal Tannur, bizim için çok kıymetli ve örnek aldığımız isimlerden. O da görme engelli ve çok güzel şeyler başarabiliyor. Benim çocuklarım da öyle olacak diye umut ediyorum.”
İkizlerin babası Hasan Koç da iki çocuğunun da çok azimli olduğunu, onlarla gurur duyduğunu dile getirdi.
Koç, TEKNOFEST ortamının ayrı heyecan ve duygular yaşattığını vurgulayarak, şu duyguları paylaştı:
“Orada kendi milli silahlarımızı, uçaklarımızı gördüğümüz zaman insanın gerçekten milliyetçi duyguları kabarıyor. Oradaki ortam çok farklı. İnsan görmeden bilmiyor. Daha önce görmemiştik. O kadar şey yazıyorlar, çiziyorlar ama birde insanın kendi gözüyle görmesi çok farklı bir şey. Küçük yaşta bu çocukları bu şekilde böyle projelere dahil etmeleri, bu şekilde yöneltmeleri ayrı bir şey. Çünkü bizim gelecekte en büyük yatırımımız gençler. Gençlerin de böyle vatanına, milletine hayırlı, güzel şeyler yapmaları, faydalı şeyler yapmaları bizim için çok değerli ve çok mutlu olduk, çok gururluyuz.”